Zaten öyle de değil mi? Ömrümüz beklemekle geçmiyor mu? Her şey dört dörtlük hiçbir zaman olamaz olmamalı zaten! Şanslı insanlar hariç ki onlarda bazı zamanlar istediğini sürekli olumlu olan hayat felsefesine saçmalıklar ekliyor ve egosu tavan yapan uyumsuzluklar dahil ederek kaybediyor bu büyüğü merak etmeyin.
Hiçbir başarısı olmayan ve yine egosu tavan yapanlarda yok değil aramızda bu kişiler ben merkezli olur sürekli ‘’Ben’’ diyerek çok işler yaptığını söyler, zaten bu tarz kişilere itibar etmeyin ‘’He’’ diyebilirsiniz o kendini büyük aynalarda görmeye devam etsin.
Her bir başarının arkasında aslında bir ekip çalışması vardır ‘’Biz’’ merkezli olan projeyi yazan uygulamayı diğerlerine sunduğunda biz diyerek hayata geçiren ve ekibini sağlam tutarak zamanı bekleyen ve dik duran…
Gözlemlemek ve herkesi büyük bir sabırla dinlemek olması gereken zaten bu! Her şey oldubittiye getirmek değil mesele.
Son zamanlarda zaten bu gibi durumlarla karşılaşmıyor değilim deyim yerindeyse
‘’SÖZ SUKUTSA GÜMÜŞ ALTINDIR’’ Bazen susarım bazense çok konuşurum ses tonumu ayarlamak ise o anki ruh durumu ne derse o, masaya vura vura konuşmak gibi olsa gerek içimden ne geliyorsa haykırırım yapım bu maalesef yapacak bir şey yok…
Yoğun bir tempoda kendimi işlere veriyorum ama aklımda hep sustuklarım söyleyemediğim kırıntılar ve bu sefer kendi kendime savaşmalar baş gösteriyor ….
‘’SAKALIM YOK Kİ SÖZÜM DİNLENSİN’’ Sözü mesela; mecazi olsa gerek aslında şu anda var! Herkesin çıkarları elbette var planları işleri artık ne olursa olsun ama en yakınınız size kazık atarak sadece kendini düşünen ve ekip olayını bir anda silen ve sizin düşmanınızın saflarına geçiyorsa ne diyebiliriz. Aklıma geldi bak bunu yazdığımda resmen taşı gediğine koyacağım bu sözle ‘’YANLIŞ YAPTIĞIMIZDA BİZİ UYARMAZSANIZ SİZDE HAYIR YOKTUR. UYARDIĞINIZ HALDE SİZİ DİNLEMEZSEK, BİZDE HAYIR YOKTUR’’
Sözün özünü gelirsek değerli okurlarım içimde kopan fırtınaları bilemezsiniz ama yakınım olanlar tahmin edebilir, içi dışı bir olan beni az çok tanıyan kişiler nadir olan ve beni seven sayan kişiler burada ne yazmak istediğimi az çok anladılar ve artık yazılarımda bilmece çözme durumuna aşinalar.
Gölgelerde karanlık bir yerde bile olsam fark etmez ben sadece gözlemlerim ve dinlemelere zaten alışık biriyim işim zaten ‘’DİNLEME VE RAPORLAMA ‘’ Bazen ara ara konuşarak iş yapıyorum bensiz olmuyor ille de beni dahil ediyorlar projeye olmalıyız zaten ekip ruhu ne kadar çok konuşma o kadar çok sonuç ve analiz…
Aşırı derecede inanın beynim kaynıyor o bu derken ve hafta sonlarını iple çekiyorum, zaman su gibi akıyor iyi bir şey değil evet ama kafamı rahatlatmak ve yazı yazmak için duygu seline girmek ve oturduğum gibi dökülen sözleri kaleme almak; aslında klavyeye basarak yazmak en doğrusu olsa gerek ama ağız alışkanlığı ne yaparsın…
Ve yine yazımın sonlarına gelmenin derin mutluğu ve hüznü kaplıyor beni Canımın içi bir taneme (ANNEM) yakın zamanda yazı yazacağım aralık ayında bu dünyadan diğer aleme göç eden ve ilham kaynağım bana bu yeteneği veren güzel ruhlu canım annem ve ben çok kapışıyorduk aynı duygular ve şiirler, maniler güzel zamanlardı evet keşke şu an yanımda olsaydı ve editörlük yapsaydı oğlum şunu da ekle, deyimler konusunda benden çok daha iyidir; kitap kurdu edebiyat ve yazı onun uzmanlık alanıydı.
Benim daha çok yolum var ve yolun başındayım……
0 Comments